89
üzerinde etkisi gösterilmiş tek ilaçtır (11). Nükleos(t)ide (NUC) analogları mo-
noterapisinin HDV replikasyonu ve onunla ilişkili karaciğer hastalığında etkili
olmadığı gösterilmiştir. IFN? tedavisinin etkinliği, HDV RNA düzeyleri ölçülerek
24. haftada değerlendirilmelidir. Bir yıldan daha uzun süreli tedavi gerekebilir.
Ancak uzun süreli tedavinin de etkinliği tartışmalıdır. Az sayıda hastanın dahil
edildiği bir çalışmada, LAM’nin HDV replikasyonunu baskılamada etkisiz oldu-
ğu bulunmuştur (12,13). IFN? ile LAM kombinasyonu tek başına IFN-alfa kullanı-
mı ile karşılaştırıldığında, tedaviye yanıt oranlarında fark gözlenmemiştir. HDV
enfeksiyonuna ilave olarak aktif HBV enfeksiyonu da varsa, tedaviye NUC
analogları eklenmelidir. Mevcut veriler temel alındığında bir yıl süreyle pegIF-
N? tedavisi kronik HDV enfeksiyonu olan hastalarda yararlı bulunmuştur.
KHB’ye HCV ve HDV enfeksiyonlarının eşlik etmesi durumunda, kronik
karaciğer hastalığı ve HSK gelişme riskinin daha yüksek olduğu saptanmış-
tır. HBV, HCV ve HDV ile enfekte hastalarda viral replikasyonun etkileşimi
tam olarak aydınlığa kavuşturulamamıştır. HBV ile gerek HCV gerekse de
HDV’nin birlikte görüldüğü koenfeksiyonların tedavisiyle ilgili tutarlı klinik ça-
lışmaların yapılmamış olması nedeniyle halen geçerli bir tedavi önerisi bulun-
mamaktadır.
HCV Koenfeksiyonu
HBV/HCV koenfekte olguların çoğunda HBV DNA düzeyi ya düşüktür veya
saptanamaz düzeylerdedir. Genellikle kronik hepatit aktivitesinden HCV
sorumludur. Bundan dolayı hastalar HCV tedavisi için pegIFN? ve ribavirin
almalıdırlar. HCV için kalıcı virolojik yanıt (KVY) oranları sıklıkla HCV mono-
enfekte hastalarınkine benzerdir. Bununla birlikte, HCV’nin klirensi sırasında
veya sonrasında, NUC analogları ile tedavi edilmesi gereken HBV reaktivas-
yonu gelişme ihtimali olabileceği de unutulmamalıdır. HBV/HCV koenfekte
hastalarla ilgili olarak Viral Hepatit Tanı ve Tedavi Rehberi’nin önerisi, teda-
vinin replikatif fazda olan virüse yönelik olması gerektiği şeklindedir. HBV
ile HCV koenfeksiyonu olan olgularda siroz, hepatosellüler kanser (HSK) ve
mortalite insidansı monoenfekte olanlara göre daha yüksektir (14,15). Uygun
tedavi yaklaşımını belirlemeden önce baskın virüsün belirlenmesi için izlem,
uygun bir strateji olarak görülmektedir. Ayrıca HBV/HCV koenfekte olgularda
kronik HCV enfeksiyonu tedavisi sonrasında HBV reaktivasyonu açısından
HBV DNA’nın yakın izlemi gereklidir (16).
Özel Hasta Gruplarında HBV Enfeksiyonunun Tedavisi