94
Kronik Hepatit B
Ekstrahepatik belirtiler gösteren ve aktif HBV replikasyonu olan HB-
sAg-pozitif hastalar antiviral tedaviye yanıt verebilirler. Bu olgularda bugüne
kadar en yaygın kullanılan ilaç lamivudin olmuştur. Entekavir ve tenofovirin
de bu grupta etkili olması beklenir. Endikasyonları ve yönetimi ekstrahepatik
belirtiler göstermeyen hastalarınkinden farklı değildir. Özel vakalarda NUC
analogları ile tedaviye ek olarak plazmaferez ve kortikosteroidler yararlı ola-
bilir (29,30).
Kompanse ve Dekompanse Sirozda Yaklaşım
Dekompansasyon kronik viral hepatit hastalarında gelişebilecek en önemli
komplikasyonlardan biridir. Amaç hastanın dekompanse olmasını önlemek,
dekompanse sirozlularda ise karaciğer transplantasyonunu olabildiğince ge-
ciktirmek ve bu süreçte yaşam kalitesini olabildiğince yüksek tutmaktır. He-
patit B virüsüne (HBV) bağlı ileri fibrozisi olan sirozlu hastalarda IFN tedavisi
sepsis ve dekompansasyona neden olabilir. Ancak kompanse sirozlu olgu-
larda yakın izlem koşuluyla KHB enfeksiyonundakine benzer şekilde peg IFN
tedavisi kullanılabilir. Oral antiviraller olarak ilk seçenekler yüksek etkinliğe
sahip ve direnç gelişme riski minimal olan ETV veya TDF’dir. Ülkemizde geri
ödeme kurumunun sirotik hastalarda basamak tedavisi sınırlaması koşulları-
nın kalkması nedeniyle potent olan antivirallere rahatlıkla başlanabilmektedir.
Bu hastalarda HBV DNA düzeylerine ilk 1 yıl, 3 ayda bir olmak koşuluyla, HBV
DNA kayboluncaya kadar izlem yapılmalıdır. Hastaların izlemi hassas kantita-
tif PCR yöntemleriyle gerçekleştirilmelidir (31,13). Kompanse sirozlu hastalarda
tedavi süresinin kesin kanıtların bulunmamasına karşılık uzun olması öneri-
lir. Çünkü uzun süreli tedaviyle sağlanan, uzun süreli viral baskılama fibrozis
derecesinde gerilemeye neden olabilmektedir. HBeAg pozitif olgularda an-
ti-HBe serokonversiyonu sonrası 12 aylık konsolidasyon tedavisinden sonra,
daha da ideali HBsAg negatifleşip anti-HBe oluşunca tedavinin kesilebilece-
ği belirtilirken, anti-HBe-pozitif olgularda HBsAg’nin kaybolup anti-HBs geliş-
tiğinde tedavinin sonlandırılabileceği söylenmektedir.
Dekompanse sirozu olan bütün KHB hastalar, HBV DNA, HBeAg ve ALT
düzeylerine bakılmaksızın tedavi yönünden değerlendirilmelidir. Tedavi DNA
düzeylerinden bağımsız olarak reaktivasyonu önlemek için gereklidir. Bu
olgular mümkünse spesifik ünitelerde tedavi edilmelidir, çünkü uygulanan
antiviral tedavi süreci komplekstir ve bu hastalar karaciğer transplant adayı