243
Başlık
Korunma
Dr. Selim Aydemir
Giriş
Sarılık, insanlık tarihi kadar eski bir hastalıktır. İlk kez Hipokrat tarafından bil-
dirilmiştir. 1900’lü yılların başında bu hastalığın bakterilerden daha küçük viral
bir etkenle oluştuğu ileri sürülmüştür. İkinci Dünya Savaşı yıllarında ise “se-
rum hastalığı” olarak adlandırılmış ve klinik bulgulara göre iki etken tarafından
oluştuğu düşünülmüştür. 1970’te hepatit B Dane partikülü, 1973’te ise hepa-
tit A virüsü gösterilmiştir. Bunların dışında sarılık yapan viral nedenler non-A
non-B (NANB) virüsleri diye adlandırılmıştır. 1989 yılında ise hepatit C virüsü
(HCV) keşfedilmiş, NANB hepatit vakalarının büyük çoğunluğunun nedeni ol-
duğu anlaşılmıştır. Günümüzde alfabenin harfleri ile adlandırılan daha başka
viral hepatit etkenleri de bilinmektedir (1,2).
2013 Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) raporuna göre, dünyada yaklaşık 350
milyon hepatit B olgusu vardır ve dünya nüfusunun %3’üne tekabül eden 150
milyon insan kronik HCV ile enfektedir. Her yıl 350.000’den fazla kişi HCV
ile ilişkili komplikasyonlardan ölmektedir (1,3). Viral Hepatitle Savaşım Der-
neği ve Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği’nin gerçekleştirdiği toplum
taramalarında, ülkemizde %0.7-0.9 arasında değişen anti-HCV pozitifliği
bildirilmiştir. Ülkemizde tahminen yaklaşık 750 bin kişi HCV ile enfektedir. Bu
kişilerin çoğu hasta olduğunu bilmemektedir ve en önemli bulaşma kaynağı-
nı oluşturmaktadırlar. Ülkemizde kronik hepatitlerin ve sirozun etiyolojisinde
HCV’nin rolü son yıllarda giderek artmaktadır (4,5).
Viral hepatitler ülkemizde ve dünyada önemli bir halk sağlığı sorunudur.
Hepatitlerin kontrolü ve önlenmesi için yapılması gereken çok iş vardır. HCV