11
olarak S proteininden oluşur. Daha az miktarda M proteini ve çok az miktarda
L proteini içerirler (23,24).
Enfekte bireylerde küresel ve filamantöz partiküllerin enfeksiyöz partiküller-
den 10
3
-10
6
kat daha fazla miktarda kana salındığı bilinmektedir. Fazla miktar-
daki subviral partiküllerin fonksiyonu tam olarak bilinmemekle birlikte, konağın
nötralizan antikorlarını absorbe ettikleri ve enfeksiyöz partiküllerin hepatositlere
ulaşma olasılığını artırdıkları düşünülmektedir. Buna ek olarak, subviral partikül-
lerin immüntolerans oluşmasına da katkıda bulundukları öne sürülmüştür (23).
L polipeptidinin bir reseptör tanıma bölgesi taşıdığı ve henüz tanımlan-
mamış hepatosit reseptörlerine bağlanmada rol aldığı düşünülmektedir (25).
Subviral partiküllerde L proteininin çok az miktarda bulunması, enfektif ola-
mayan partiküllerin hepatosit yüzeyine bağlanmada viriyonlarla yarışmasının
önüne geçer.
Pre-S2 bölgesinden başlayan okumayla sentezlenen M proteininin işlevi
bilinmemektedir (7). C geni, iki başlangıç kodonu içerir ve bunların ilki olan
pre-C, e antijen polipeptidi (HBeAg); ikinci başlangıç kodonu ise HBcAg poli-
peptidi sentezinden sorumludur.
Pre-C proteini, C peptidinin yanı sıra 29 aminoasitten oluşan bir rezidü
içerir ve bu polipeptid yapı pre-C proteinini ER’ye taşıyan bir sinyal sekan-
sına sahiptir. ER’de pre-C proteini konak proteazları ile işlenir ve HBeAg
oluşur. HBeAg hepatositlerden salınır ve çözünür bir antijen olarak kanda
saptanır. Yapısal olmayan bir protein olan HBeAg viral enfeksiyon ya da rep-
likasyon için gerekli değildir. Bu antijenin fonksiyonu tam olarak bilinmemek-
tedir ancak olasılıkla immüntoleransın sağlanmasına katkıda bulunur. Ayrıca,
HBeAg’nin %20-30 kadarı sitoplazmada kalmaya devam eder ve TLR sinyal
yolaklarını antagonize ederek konak doğal immün yanıtının baskılanmasına
katkıda bulunur (7,23,26).
C geninin ikinci kısmı tarafından kodlanan kor proteini HBcAg ise sitoplaz-
mada dimerize olur ve ikozahedral kapsidi oluşturmak üzere bir araya gelir.
Kor proteini pgRNA’nın bağlanmasında ve viral DNA polimeraz ile birlikte pa-
ketlenmesinde aktif rol alarak, yeni oluşan nükleokapsidin içinde polimeraz/
RNA kompleksinin revers transkripsiyonunun başlamasını olanaklı kılar. Kor
proteininin hücresel kinazlarca fosforilasyonu pgRNA’nın paketlenmesinde
önemlidir. Nükleokapsid aynı zamanda viral DNA’yı eksojen nükleazların
degredasyonundan korur (15,23,27).
HbcAg translasyonunun gerçekleştiği C RNA, aynı zamanda P geninin kod-
ladığı viral polimerazın translasyonu için de kullanılır. C RNA esas olarak HBcAg
Hepatit B Virüsünün Moleküler Virolojisi