258
Kronik HDV
şatını virüse ait genetik farklılıklar ve konağa ait faktörler belirlemektedir.
Seyri, asemptomatik enfeksiyondan fulminan hepatite kadar uzanan ge-
niş bir yelpazede farklılık göstermektedir. Ancak genel olarak HBV-HDV
enfeksiyonunun kliniği kötüleştirdiği, hepatik fibrozda progresyona, siroza
yol açtığı ve hepatosellüler kanser (HCC) riskinde artışa neden olduğu bi-
linmektedir (6).
HDV’nin Sınıflandırılması
HDV günümüzde tanımlanan ve hayvanlarda enfeksiyona neden olan hiçbir
virüse benzemez ama viroidler, virüsoidler ve satellit RNA virüsleri gibi bitki-
leri enfekte eden ajanlara benzerlik gösterir. Bitkilerde bulunan satellit RNA
virüsleri gibi HDV de başka bir yardımcı virüsün proteinini kullanarak kendi-
sini bir zarfla sarar. HDV genomik olarak, küçük tek sarmallı RNA molekülüne
ve çubuk benzeri yapısıyla satellit RNA virüsleri ile viroidlere çok benzer. Gü-
nümüzde HDV, diğer hayvan virüsleri ile bir ilişki göstermemesinden dolayı
tek başına delta virüs cinsinde sınıflandırılmaktadır ancak nihai taksonomik
sınıflandırma henüz yapılmamıştır (7,8).
HDV Genotipleri
HDV enfeksiyonuna dünyanın her yerinde rastlanılır ancak insidansı, pre-
valansı, kliniği ve epidemiyolojik özellikleri coğrafi bölgelere göre değişik-
lik gösterir (9). Bazı bölgelerde HDV’nin benign seyir göstermesinin veya
hastaların karaciğer fonksiyonlarının normal olmasının HDV genotipindeki
farklılıklardan kaynaklandığı sanılmaktadır. Hastalığın seyri boyunca HDV
RNA da evrilmekte ve nükleotid dizileri değişikliğe uğrayabilmektedir.
KHD hastalarında RNA’da oluşan değişiklikler ile HDV RNA’nın evrim oranı
tanımlanmıştır. HDV’de mutasyon sıklığının 3x10
-2
ile 3x10
-3
nükleotid/yıl ol-
duğu belirtilmektedir (11). HDV genomunda %39 oranında heterojenite gö-
rülmekle birlikte, sekiz farklı HDV genotipi belirlenmiştir (12). HDV genotip
1 neredeyse bütün dünyaya yayılmışken genotip 2-8 daha çok lokal olarak
görülmektedir. HDV enfeksiyonuna Uzakdoğu Asya’da, Avrupa’nın birçok
ülkesinde ve Amerika Birleşik Devletleri’nde nadiren rastlanılmasına karşın
Asya’nın merkezinde, Ortadoğu ülkelerinde, Türkiye’de ve Balkan ülkele-