259
Hepatit Delta Virüsünün Moleküler Virolojisi
rinde endemik olarak görülmektedir. Genotip 1 dünyanın her yerinde bulu-
nur ve majör grubu oluşturur. Hem hafif hem ciddi seyir gösterebilmektedir
(13). Genotip 2 ve 4 genellikle Japonya ve Tayvan civarında görülmekte ve
hastalığın hafif formunu oluşturmaktadır (14). Genotip 3 genellikle Amazon
bölgesinde görülmekte ve hastalığın ciddi formunu oluşturmaktadır (15).
Genotip 5-8’in Afrika’da görülmesine karşılık son zamanlarda genotip 8’e
Maranhao bölgesinde ve Brezilya’nın kuzeydoğusunda da rastlanıldığı bil-
dirilmiştir (16,17).
HDV’nin Yapısı
HDV ribonükleoproteini konak hücre kökenli lipidler ve HBsAg ile çevrili ola-
rak bulunmaktadır (18). HDV RNA dairesel, tek zincirli ve birbiri ile yüksek
derecede komplementer olan yaklaşık 1700 nükleotidden oluşan, bugüne
kadar tanımlanmış en küçük hayvan virüsü genomudur (19). HDV RNA içerdi-
ği komplementer nükleotidler ile kendi üzerine katlanabilir ve %70 oranında
intramoleküler baz eşleşmesi yaparak dallanmamış çomaksı ikincil yapı oluş-
turur (20). Bu yapı ökaryot genlerdeki intronlar gibi bitkilerin subviral ajanları-
na çok benzemektedir. Bu da, iki yapının kökeninin ya aynı veya evrimsel bir
yakınlığa sahip olduğu görüşünü desteklemektedir (21).
Delta antijeni (HDAg) viral RNA’nın antigenomik sarmalı tarafından
RNA’da oluşan mutasyon sonucu kısa (S: 22 kDa) ve uzun (L: 24 kDa) ol-
mak üzere iki farklı şekilde kodlanmaktadır. S proteini 195 aminoasitten,
L proteini ise 214 aminoasitten oluşmaktadır. L proteini adenozin deami-
naz enzimi sayesinde 19 aminoasit daha fazla okunarak oluşturulmakta-
dır (22). HDAg’nin RNA’ya bağlanma özelliği vardır ve dört ayrı bağlan-
ma bölgesi bulunmaktadır. Bu dört bağlanma bölgesinden üçü her iki
formda da görülürken dördüncü bağlanma bölgesi sadece L formunda
bulunmaktadır. L formunda bulunan bağlanma bölgesindeki sistin pre-
nilasyonu, HBsAg ile HDAg arasında etkileşime yol açarak replikasyonu
inhibe etmekte ve böylece viral partiküle son şekli verilmektedir (23).
S-HDAg’nin 177. pozisyonundaki serinin fosforilasyonu sonrası RNA po-
limeraz II aktiflenmekte ve antigenomik RNA replikasyonu artmakta-
dır. Oysaki S-HDAg’nin stimülasyonu sonucu genomik RNA ve mesajcı
RNA sentezi artmakta ancak antigenomik RNA sentezi etkilenmemek-
tedir. Bu özellikler asetilasyon sonrası da ortaya çıkmaktadır (24). Ayrıca