24
Kronik Hepatit B
bilgi yoktur. Aynı şekilde anne sütü ile beslenme ile HBV bulaşımı konu-
sunda da birçok çalışma vardır. HBsAg pozitif taşıyıcı anneden doğan 147
bebek üzerinde yapılan bir çalışmada, kronikleşme oranı ile anne sütü ile
beslenme arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (5). Kronik HBV enfeksi-
yonlu anneden doğan 369 yenidoğanı kapsayan bir çalışmada, anne sütü
ya da mama ile beslenen bebeklerin hiçbirinde HBsAg pozitifliğine rastla-
nılmamıştır (6).
Horizontal Bulaşma
Aile içinde yakın temasla oluşan bulaşma yoludur. Çocuklar arasında cilt, mu-
koz membranlar veya başka çocuklarla yakın temas sonrası ufak yaralanma-
larla doku bütünlüğünün bozulması sonrasında horizontal yolla bulaşma söz
konusu olmaktadır. Ev halkının kullandığı kontamine havlu, diş fırçası, tıraş
makinesi, banyo malzemeleri, oyuncaklarla bile bulaşma olabildiği bildirilmiş-
tir. Bu durumda virüsün dış ortamlarda uzun süre yaşayabilmesi ve cansız
yüzeylerde bulunabilmesi rol oynamaktadır (7).
Parenteral/Perkütan Bulaşma
HBV’nin parenteral bulaşımı denildiğinde, damar içi ilaç bağımlıları, trans-
füzyon ve diyaliz, akapunktur, sağlık bakımı uygulamaları, dövme, manikür/
pedikür gibi işlemler sırasında oluşan bulaşmadan bahsedilir. ABD ve Kuzey
Avrupa’da damar içi ilaç bağımlılığı, HBV bulaşımındaki (%23) en önemli yol-
dur. Bağımlılık süresinin uzaması, yapılan enjeksiyon sıklığı ve enjeksiyonun
hazırlanması sırasındaki araç ve gereçlerin kontaminasyonu ile doğru orantılı
olarak artmaktadır. ABD’deki ilaç bağımlılarında her yıl %16 yeni HBV enfek-
siyonu söz konusudur (8). Bu grupların taranması, bilgilendirme ve tek kulla-
nımlık şırınga uygulamaları ile bulaşma riski düşürülmeye çalışılmaktadır.
Kan ve kan ürünleri yani transfüzyon yoluyla HBV’nin bulaşımına, yüksek
riskli bireylerin kan donörü olarak kullanılmaması, donör sorgulama formları
ile yeni ve gelişmiş tarama testlerinin uygulanması sonrasında gittikçe daha
az oranda rastlanılmaktadır. İngiltere’de 1991-1997 yılları arasında transfüzyon
sonrası hepatit riskinin %0.6 oranında olduğu saptanmıştır (9). Kan tranfüzyo-
nu sonrası HBV enfeksiyonu riskinin, o ülkenin HBV epidemiyolojisine bağlı