32
Kronik Hepatit B
T hücreler ve IL-12 tarafından desteklenen fonksiyonel HBV-spesifik CD8 T
hücrelerin varlığı, enfeksiyonun sınırlandırılmasında önemlidir. Öte yandan,
kronik enfekte hastalarda periferik kan T hücre yanıtının zayıf olduğu bilin-
mektedir. Bu hastaların karaciğerlerinde bulunan HBV-spesifik CD8 T hüc-
releri, fonksiyonel ya da sayısal yetersizlikler nedeniyle enfeksiyonu sona
erdirememekte ancak hastalığın patogenezine katkıda bulunmaktadır.
Enfeksiyonun erken döneminde doğal immün yanıtın kalitesi ve etkinliği,
patogenetik olayların seyrini etkilemektedir. Başlangıçtaki viral kontrolün bü-
yük oranda nonsitolitik süreçlere bağlı olduğu, enfekte hepatositlerin yıkımı-
nın tam ve kalıcı bir viral kontrol sağlamak için destekleyici bir mekanizma
olduğu söylenebilir (2). Doğal HBV enfeksiyonu seyrinde HBV-spesifik CD8 T
hücre popülasyonunun en yüksek düzeylerinin karaciğer hasarı ile eşzamanlı
olması, bu hücrelerin hepatosit hasarının patogenezinde önemli rol aldığını
göstermektedir (15).
B Hücreleri ve Antikorlar
HBV’nin uzun dönemli kontrolünde ve enfeksiyondan korunmada hümoral
yanıt da rol oynar.
Antikor üretiminin, virüsün hücreye girişinin önlenmesi ile serbest HBV
partiküllerinin nötralizasyonu ve dolaşımdan uzaklaştırılması açısından öne-
mi büyüktür. Hücre içine yerleşmiş virüsün eliminasyonu HLA sınıf I bağımlı
sitotoksik T lenfositlerin görevi iken, antikorların sağladığı korunma, konak
hücre invazyonu öncesinde ve hücreden hücreye viral yayılımın kısıtlanma-
sında belirgindir (2).
B hücrelerince antikor üretimi genel anlamda T hücre bağımlı bir fonksi-
yondur. Akut HBV enfeksiyonundan iyileşen hastalarda aktive olan T helper
tip 2 (Th2) CD4 T hücreleri, B hücrelerinin antikor üreten hücrelere farklılaş-
masını ve antiHBs, antiHBc, antiHBe antikorlarının üretimini indükler (10,16).
Zarf antijenlerine ve HBeAg’ye karşı gelişen antikor yanıtı, T hücre bağımlı
olmasına karşın, HBcAg yapısı ve B hücre epitoplarının yerleşimi nedeniyle B
hücrelerini doğrudan aktive edebilmektedir. Bu, klinik durumları ne olursa ol-
sun tüm HBV ile enfekte olmuş hastalarda antiHBc antikorlarının saptanabilir
olmasını açıklamaktadır (17).
AntiHBs antikorlarının nötralizan aktivitesi tekrarlayan HBV enfeksiyonla-
rına karşı korunma sağlar. Ancak zarf proteinleri dışındaki, kapsid ve yapısal
olmayan proteinlere karşı gelişen antikorlar nötralizan değildir ve patogenez-
deki rolleri tartışmalıdır (10).