Hepatit B'den D'ye Hep Güncel - page 166

154
Kronik HCV
lamaz. Anti-HCV pozitif olan kişilerde HCV enfeksiyonunu gösterebilmek için
(replikasyonunu göstermek için) HVC RNA test edilmelidir. Şayet HCV RNA
pozitifliği varsa, hastanın kliniğine göre akut/kronik HCV enfeksiyonu tanısı
konulur. Anti-HCV pozitif olanların yaklaşık %10’unda HCV RNA negatiftir. Bu
durumda üç ay sonra test sonucu doğrulanmalıdır. Tekrar negatiflik saptanırsa,
söz konusu hastada spontan klirens (kendiliğinden iyileşme) ya da tedavi ile
HCV’nin klirensi olduğu düşünülür. HCV RNA testlerinde nadiren kontaminas-
yona ya da teknik hataya bağlı olarak yalancı pozitiflik oluşabilmektedir.
Tedaviye başlanmadan önce HCV genotipi belirlenmelidir. Genom kod-
lama özelliği bakımından %85’ten fazla benzerlik gösteren viral diziler ge-
notipleri oluşturur. HCV’de genotip sayısı 6, alt tip sayısı 70’in üzerindedir.
Hastaların %5’inde birden fazla genotip saptanır. Son dönemlerde alt tiplerin
belirlenmesi de önemli hale gelmiştir. Genotip 1 alt tiplerinin (1a/1b) belirlen-
mesi özelikle önemlidir çünkü farklı yanıt oranları vardır, dirence farklı genetik
bariyerler oluştururlar ve tedavi kararını etkileyebilirler.
Tedavi öncesi karaciğer hastalığının derecesi de araştırılmalıdır. Progno-
zun ve tedavi rejiminin belirlenmesi için siroz hastalarının saptanması özellikle
önemlidir. Klinik ve laboratuvar verileri ile karaciğer sirozu ya da ileri fibroz dü-
şünülen hastalarda (trombositopeni, AST/ALT oranının yükselmesi, dalak bü-
yüklüğü, özofagus varisi vb) ayrıca fibroz evresini belirlemek gereksizdir. KC
hastalığının derecesi öncelikle noninvazif testlerle belirlenmelidir. Noninvazif
testler (fibroscan ve serum göstergeleri) siroz ve fibrozu olmayanların yüksek
bir doğruluk oranıyla belirlenmesini sağlamaktadır. Ancak orta dereceli fibrozu
saptamada bu testlerin güvenliliği sınırlıdır. Bunlara ek olarak fibroscanin kulla-
nımı da sınırlı ve pahalıdır. İnterkostal mesafesi kısa olan, asitli, yağlı karaciğerde
testin tanısal gücü azalmaktadır. MRI elastografi son dönemlerde geliştirilen bir
yöntemdir; obez ve asitli hastalarda da uygulanabilmesinin yanı sıra üç boyutlu
görüntülerle organın viskoelastik parametrelerinin daha iyi değerlendirilmesi-
ni mümkün kılar. Tanısal duyarlılığı ve özgüllüğü %99–%98 olarak bildirilmiştir;
fibroz evresi azaldıkça bu oranlar azalmaktadır. Fibroscanden daha üstün ol-
duğu ileri sürülmüştür, ancak oldukça pahalıdır. Serum belirteçlerinin tek tek
veya birlikte kullanılmasıyla da fibrozun saptanmasına çalışılmıştır. Hepascore,
fibrometer, fibrotest/actitest, PGA indeks gibi rutinde kullanılmayan birtakım pa-
rametrelerle de fibroz tahmini yapılabilir ama APRI ve FIB-4 gibi rutinde kullanı-
lan basit parametrelerle de fibroz öngörülebilir. Ancak bu serum belirteçleriyle
fibrozun öngörülmesinin ortak sorunu, diğer noninvazif yöntemlerde olduğu
gibi, ara fibroz evrelerinin (metavir 2, 3) ayrımının yapılamamasıdır. Buna karşılık,
1...,156,157,158,159,160,161,162,163,164,165 167,168,169,170,171,172,173,174,175,176,...328